Kaos GL Derneği, 2020 yılına ait LGBTİ+’ların İnsan Hakları Raporu’nu yayınladı. Av. Yasemin Öz’ün hazırladığı raporda; 2020 yılında LGBTİ+’ların insan haklarına erişimini engelleyen uygulama ve insan hakları ihlallerine ilişkin vakalar yer alıyor.
Rapora göre, 2020 yılında da LGBTİ+’lara yönelik hak ihlallerinin yoğunluğunu korudu. Kamu otoriteleri ve yasa uygulayıcıların faili olduğu ihlal sayısında artış yaşandı ve ihlale uğrayan LGBTİ+ların adalete erişim ve ihlallerin telafisine yönelik mekanizmalardan yararlanmaları konusunda kayda değer gelişmeler olmadı.
Kamu otoritelerinin sistematik ayrımcı söylemlerinin LGBTİ+’lara yönelik hak ihlallerinin seyrini doğrudan etkilediğini ortaya koyan raporda, “LGBTİ+’ların insan hakları alanındaki politika eksikliği, hayati sonuçlar ve ağır insan hakkı ihlalleri doğurmaya devam etmektedir. LGBTİ+’ları koruyucu yasal değişiklik gereksinimi de, bu düzeyde bir ihtiyaca karşılık gelmektedir” deniliyor.
Raporun sonuç bölümünde pandeminin etkisi ise şöyle açıklanıyor:
“Sivil toplumun genel kurulları dahil her türlü toplu etkinliklerinin salgın nedeniyle ertelendiği 2020 yılı, tüm dünyayı yeni bir hayat düzeni üzerine düşünmeye zorlarken, rapor içeriğimiz hak ihlalleri yönünden görünen artış dışında hiçbir değişiklik olmadığını göstermektedir. Salgının dahi sebebi olarak LGBTİ+ var oluşunu gösterme şeklindeki o eski ve bildik söylem dünyada da, ülkemizde de gecikmeden tedavüle konulmuştur. LGBTİ+’ların statüsü Anayasada tarif edilmiş Diyanet İşleri Başkanı gibi devlet tarafından en üst düzeyde görevlendirilmiş yetkililere varana kadar pandeminin sebebi olarak gösterilmeye çalışıldığı 2020 yılında, LGBTİ+’lara yönelik kamu otoritelerince ve siyasetçilerce geliştirilen ayrımcı söylemler sistematik bir devlet politikası haline getirilmiştir”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2019 ve 2020 yıllarında doğrudan LGBTİ+ları dini referanslarla hedef göstermesi ise raporda “LGBTİ+’ları daha da risk altında bırakan kaygı verici bir politika değişikliği olarak” yorumlanıyor.
Rapor kapsamında, yargıya veya basına yansıyan veya doğrudan Kaos GL Derneği’ne ulaşan başvuru ve bilgiler doğrultusunda 2020 yılında LGBTİ+’ların insan hakları alanında toplam 82 vaka ele alınıyor. Bu vakalarda çoğu zaman birden fazla ihlal yaşanıyor. İncelenen toplam ihlal sayısı ise 103.
Raporda ihlal sonucundaki süreç adaletin yerine geldiği olumlu bir sürece evrilmişse, olumlu olarak sonuçlanan vakalara da yer veriliyor. Böylece rapor LGBTİ+’lar açısından 2020 yılında gerçekleşen insan haklarına ilişkin tüm gelişmeleri ele almaya çalışıyor.
Vaka ve ihlallerin hak kategorilerine göre dağılımı ise şöyle:
*Nefret cinayeti başlığında iki
*Nefret suçu başlığında dokuz
*Nefret söylemi başlığında on iki
*İşkence ve kötü muamele yasağı ihlali ile ilgili üç
*Kişi özgürlüğü ve güvenliğinin ihlali konusunda kırk
*Özel hayatın gizliliğinin ihlali anlamında iki
*İfade özgürlüğünün ihlali anlamında on beş
*Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının ihlali anlamında bir
*Çalışma yaşamında ayrımcılıkla ilgili iki
*Eğitim alanında ayrımcılıkla ilgili bir
*Seyahat ve yerleşme özgürlüğü ve miras hakları alanında dokuz
*Sağlık alanında ayrımcılıkla ilgili iki
*Mal ve hizmetlere erişim konusunda ayrımcılıkla ilgili iki vaka
Nefret söylemi ve nefret suçları gibi ihlal sayısının çok yüksek olduğu kategorilerde, genel durumu yansıtabilecek sınırlı sayıda ihlale raporda yer veriliyor. Bu kategorilerdeki toplam ihlal sayıları İnsan Hakları Raporu’nda yer almıyor. Nefret suçlarına ilişkin toplam sayı ve güncel durum önümüzdeki günlerde yayınlanacak Nefret Suçları Raporu’nda açıklanacak. Nefret söylemine ilişkin ise derneğin Medya İzleme Raporu’ndaki veriler de özet olarak raporda yer alıyor.