LGBTİ+’lara şiddet ve ayrımcılıkla mücadele için devletler ne yapıyor?

LGBTİ+’lara şiddet ve ayrımcılıkla mücadele için devletler ne yapıyor?

Dünya genelinde LGBTİ+’lara şiddet ve ayrımcılıkla mücadele için devletler neler yapıyor?


Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra’ad Al Hussein’in Haziran 2015’te İnsan Hakları Konseyi’ne sunduğu rapor bu sorunun yanıtlarını ayrıntılı bir şekilde veriyor. Şiddetten, işkenceden ve ayrımcılıktan koruma; ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma özgürlüğünü sağlama konusunda devletlerin karnesini ortaya döken raporu Kaos GL Türkçeleştirdi. Yüksek Komiser, raporun önsözünde güncel durumu şöyle özetliyor:


“Ancak, ciddi zorluklar hala devam etmektedir. Birçok ülke cesaret verici adımlar atmış olsa da, çoğu durumda bu çabalar, LGBT ve interseks kişilere karşı şiddet ve ayrımcılığın üstesinden gelmek için gerekli olan ortak stratejinin gerisinde kalmıştır. Geylerin ve lezbiyenlerin hakları konusunda tartışmasız en fazla ilerleme kaydeden ülkelerde bile, trans kişilerin haklarının korunmasına çok daha az önem verilmiş, interseks kişilerin haklarının korunması konusuna yönelik çalışmalar ise başlangıçtan ileriye gidememiştir.”


lgbti-lara-siddet-ve-ayrimcilikla-mucadele-icin-devletler-ne-yapiyor

Dünya genelinde sorun alanları


Yayınlandığı yıl olan 2016’da tüm bölgelerden yüzden fazla Birleşmiş Milletler Üyesi Devletin, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde şiddet ve ayrımcılıkla mücadele etmeyi taahhüt ettiğini hatırlatan rapor, boşluk ve sorun alanlarını şöyle sıralıyor:


*Suçlu kabul etme, ayrımcı tutumlar, polis tacizi, toplumsal damgalama, gözaltında ve tıbbi ortamlarda maruz kalınan kötü muamele, koruyucu mevzuatın ve şikayet mekanizmalarının bulunmaması, kolluk kuvvetlerine duyulan güven eksikliği ve yargı aktörlerinin farkındalıktan uzak oluşu faillerin hala cezasız kalmasına neden olmakta ve insan hakları ihlalleri mağdurlarının etkili çözüm yollarına ve desteğe erişmesini zorlaştırmaktadır.

*Rızaya dayalı hemcins birliktelikleri, 73 ülkede kişileri tutuklama, şantaj ve zorbalık risklerine maruz bırakan ve toplumsal damgalamayı, ayrımcılık ve şiddeti besleyen bir suç olarak görülmeye devam etmektedir. Yalnızca beş Devlet 2011’den bu yana eşcinselliği suç olmaktan çıkarırken, diğer bazı Devletlerde yeni ayrımcı yasalar kabul edilmiş veya önerilmiş, yaptırımlar genişletilmiş ve ifade ve örgütlenme özgürlüğüne ayrımcı kısıtlamalar getirilmiştir.

*Olumlu gelişmelere rağmen, çoğu ülke LGBT ve interseks kişilere yönelik insan hakları ihlallerini ele alacak kapsamlı politikalardan yoksundur. Bu politikaların mevcut olduğu yerlerde bile çoğu Devlet, etkinliğini ölçmek veya değerlendirmek için ilgili verileri toplamamaktadır.

*Trans kişilerin maruz kaldığı şiddet ve ayrımcılıkla mücadeleye yönelik önlemler lezbiyen, gey veya biseksüel kişilerle ilgili sorunları ele almak için benimsenenlerin çok gerisinde kalmaktadır. Eleştirel bir açıdan bakıldığında çoğu Devlet trans kişilerin cinsiyet kimliğini tanımamakta; uluslararası insan hakları standartlarını ihlal eden ve kötüye kullanan ön koşullar dayatmaya devam edenlerin çoğunluğu ve ulusal ve uluslararası tıbbi sınıflandırmalar, trans kişileri hasta ve kimliklerini hastalık olarak kabul etmeye devam etmektedir.

*Ağır insan hakları ihlallerine rağmen, interseks kişilerin insan haklarını korumaya yönelik çabalar henüz başlangıç aşamasındadır ve sadece birkaç Devlet interseks kişileri şiddet, kötü muamele ve ayrımcılığa karşı korumak için koruyucu önlemler almıştır.

*Politikalar genel olarak LGBT ve interseks kişilerin çeşitlilik ve çoktürelliğini hesaba katmakta başarısız olmaktadır. Bu kişilerin birçoğu ten rengi, etnik kökeni, cinsiyeti, dini, yaşı veya göçmen statüsü nedeniyle veya bir engelle yaşamak zorunda olanlar ya da yoksul olanlar ile birlikte, birden fazla ve kesişen ayrımcılık biçimlerine maruz kalmaktadır.


Yüksek Komiser’den devletlere yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı


Raporun sonuçlar bölümünde devletlere tavsiyeler de yer alıyor. İnsan Hakları Yüksek Komiseri; devletleri sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmeye, nefret suçu, nefret söylemi ve ayrımcılıkla mücadelede koruyucu önlemler almaya, cinsiyet kimliğini, hemcins çiftleri ve çocuklarını, yasal olarak tanımaya, ayrımcı yasaları kaldırmaya, liderlik üstlenerek kapsamlı ulusal eylem planları oluşturup uygulamaya ve LGBTİ hak savunucularını korumaya çağırıyor.


Rapora ulaşmak için tıklayın.